2025’te internette gizli kalmak, tek bir “sihirli” araca bağlı değil; günlük hayatta veri sızıntısına yol açan birkaç zayıf noktayı aynı anda güçlendirmek gerekiyor: DNS sorguları, siteler arası izleme ve tarayıcı tanımlayıcıları. Birçok kişi izleyicileri engellemek için ağır eklentilere güveniyor, ancak bunlar sıklıkla oturum açma hataları, kaybolan videolar ya da ödeme sayfasında sorunlar gibi gerçek problemler yaratabiliyor. Daha stabil bir yaklaşım, şifreli DNS’i mantıklı tarayıcı ayarları ve hafif izleyici engelleme yöntemleriyle birleştirerek farklı cihazlarda sorunsuz çalışan bir gizlilik düzeni kurmaktır.
DNS, bir site adını cihazınızın bağlanmak için kullandığı IP adresine çevirir. Klasik DNS çoğu zaman düz metin olarak iletildiği için, web siteleri HTTPS kullansa bile ağlar hangi alan adlarını sorguladığınızı görebilir. Şifreli DNS, DNS isteklerini şifreli bir bağlantı üzerinden göndererek bu görünürlüğü azaltır ve ağ üzerinde üçüncü tarafların sorguları izlemesini veya yönlendirmesini çok daha zor hâle getirir.
Pratikte iki standart öne çıkar: DNS-over-HTTPS (DoH) ve DNS-over-TLS (DoT). DoH, DNS sorgularını HTTPS trafiğinin içine yerleştirir; böylece normal web trafiğiyle karışır. DoT ise DNS için ayrı bir TLS bağlantısı kullanır. Her iki yöntem de kamuya açık Wi-Fi ağlarında, otellerde, kafelerde ve güvenilmeyen ağlarda pasif izlemeyi engellemeyi ve DNS manipülasyonu riskini düşürmeyi hedefler.
Sınırları doğru anlamak önemli. Şifreli DNS, bağlandığınız IP adreslerini gizlemez ve bir sitenin veya uygulamanın kendi içinde kullandığı izleme tekniklerini tek başına durdurmaz. Ancak en kolay toplanan verilerden biri olan DNS sorgu listenizi gizler ve ağ tabanlı müdahaleleri zorlaştırır. 2025 için temel bir gizlilik adımı olarak, açılması en mantıklı ayarlardan biridir.
DoH veya DoT etkinleştirildiğinde, DNS sorgularınıza yanıt veren servis (çözümleyici) önem kazanır. Çünkü bu servis kendi kayıt tutma pratiklerine, saklama sürelerine ve güvenlik uygulamalarına sahip olabilir. 2025’te pek çok bilinen çözümleyici gizlilik politikası yayımlasa da; veriyi ne kadar süre tuttuğu, günlükleri anonimleştirip anonimleştirmediği ve performans ya da güvenlik analitiği için neler paylaştığı değişebilir.
Ayrıca filtreleme isteyip istemediğinize karar vermelisiniz. Bazı şifreli DNS sağlayıcıları, zararlı yazılım, kimlik avı ve izleyici alan adlarını engelleyen seçenekler sunar. Bu, tarayıcı dışındaki uygulamalarda bile izlemeyi ciddi ölçüde azaltabilir. Fakat filtreleme, bazen bir hizmetin gerçekten ihtiyaç duyduğu alan adlarını da engelleyebilir; bu da oturum açma, gömülü medya veya destek araçlarında sorun çıkarabilir.
Dengeli strateji şudur: önce agresif olmayan şifreli DNS ile başlayın, ardından kullanımınız stabilse kademeli olarak filtrelemeye geçin. Bir şey bozulursa daha hafif bir profile geçebilir veya geçici olarak filtrelemeyi kapatabilirsiniz. Amaç “her şeyi engellemek” değil; günlük kullanımınızı sürekli bir sorun çözme sürecine dönüştürmeden en yaygın ve rahatsız edici izleme yöntemlerini azaltmaktır.
Şifreli DNS’i etkinleştirmek için en etkili yer işletim sistemi seviyesidir. DoH’u yalnızca tarayıcıda açarsanız, diğer uygulamalar ağın varsayılan DNS’ini kullanmaya devam eder. Sistem düzeyinde şifreli DNS, daha geniş kapsama sağlar ve mesajlaşma uygulamalarının, sosyal uygulamaların veya yerleşik tarayıcıların arka planda DNS sızıntısı yapmasını azaltır.
2025’te Android’de DoT genellikle “Özel DNS” ayarıyla cihaz genelinde uygulanır. Windows 11, ağ ayarları üzerinden DoH desteği sunar; uyumlu çözümleyicileri ekleyebilir ve şifrelemeyi zorunlu kılabilirsiniz. iPhone ve iPad’de ise şifreli DNS çoğunlukla güvenilir bir sağlayıcıdan alınan yapılandırma profiliyle sistem genelinde etkinleştirilir; bu yöntem, arka planda sürekli çalışan ayrı uygulamalara gerek bırakmaz.
Şifreli DNS’i açtıktan sonra bir DNS test sayfasıyla veya sağlayıcının tanılama aracıyla doğrulama yapmalısınız. Bazı ağlar — özellikle kurumsal Wi-Fi, okullar veya oteller — şifreli DNS’i engelleyebilir veya kendi DNS politikalarını dayatabilir. Bağlantınız aniden dengesizleşirse sorun cihaz ayarlarından değil, ağ kısıtlamalarından kaynaklanıyor olabilir.
En yaygın hata, şifreli DNS’i tarayıcı içinde açıp tüm cihazın korunduğunu sanmaktır. Gerçekte uygulamalar, işletim sistemi düzeyinde ayarlamazsanız sistem DNS’ini kullanır. Bir diğer sorun, normal DNS’i destekleyen fakat şifreli DNS’i desteklemeyen bir çözümleyici adresi seçmektir; bu durum şifrelemesiz sorgulara sessizce geri dönmeye veya farklı ağlarda tutarsız davranışa yol açabilir.
Bir diğer hata, çok erken aşamada aşırı filtreleme uygulamaktır. DNS çözümleyiciniz çok sayıda reklam ve izleyici alan adını engellerse bazı siteler işlev kaybedebilir. Üçüncü taraf kimlik doğrulama sağlayıcılarına bağlı giriş sistemleri, ödeme akışları, gömülü video servisleri veya analitik tabanlı dolandırıcılık kontrolleri zaman zaman bozulabilir. Çözüm, orta seviyede engelleme ile başlamak ve gerekli oldukça kademeli ayarlamaktır.
Son olarak, bazı Wi-Fi ağlarının captive portal veya politika ile DNS’i zorlayabildiği unutulur. Şifreli DNS sadece belirli ağlarda çalışmıyorsa, bu ağın müdahalesine işaret eder. Böyle durumlarda mobil veriye geçmek, farklı bir Wi-Fi denemek veya geçici olarak şifreli DNS’i kapatmak gerekebilir. Önemli olan, güçlü varsayılanlar korurken ayarların esnek kalmasını sağlamaktır.
İzleyici engelleme, stabil olduğunda işe yarar. 2025’te birçok site üçüncü taraf betiklerle çalıştığı için aşırı engelleme sayfaların hatalı yüklenmesine veya özelliklerin kaybolmasına neden olabilir. Ağır eklentilere tek başına güvenmek bu yüzden yorucu olur: sıradan hizmetleri kullanmak için bile sürekli ayar açıp kapatmanız veya istisna eklemeniz gerekir.
Daha güvenilir bir yaklaşım, DNS düzeyinde filtreleme ile tarayıcıların yerleşik korumalarını birlikte kullanmaktır. DNS düzeyinde engelleme, bilinen izleyici alan adlarına cihazınızın bağlanmasını daha en baştan önler ve tüm uygulamalarda çalışır. Tarayıcı koruması ise özellikle web deneyimi içinde izleme betiklerini, parmak izi girişimlerini ve üçüncü taraf çerezlerini daha akıllı şekilde sınırlayabilir.
Genellikle en iyi denge katmanlı kurulumdur. DNS düzeyi, arka plandaki izleme trafiğinin büyük bölümünü azaltır; tarayıcı ise daha karmaşık izleme davranışlarını yönetir. Bu kombinasyon, çok sayıda eklenti ihtiyacını düşürür ve tarayıcının yavaşlaması veya sürekli bozulması riskini azaltır.
Üçüncü taraf çerez kısıtlamalarıyla başlayın. 2025’te büyük tarayıcılar üçüncü taraf çerezleri varsayılan olarak giderek daha fazla sınırlandırıyor, ancak yine de ayarları kontrol edip siteler arası izlemeyi kısıtladığınızdan emin olun. Bu adım, birçok reklam ağının sizi farklı siteler arasında takip etme kapasitesini azaltır. Mevcutsa, günlük kullanım için daha sıkı izleme korumasını etkinleştirip sorun çıkaran siteler için daha “esnek” bir mod kullanabilirsiniz.
Sonra tarayıcının cihaz tanımlayıcılarını açığa çıkarabilecek özelliklerini gözden geçirin. Bazı tarayıcılar parmak izi azaltma, cihaz sensörlerine erişimi sınırlandırma ve konum, Bluetooth taraması veya kamera gibi gereksiz izinleri kısıtlama seçenekleri sunar. İzleme sadece çerezlerle yapılmaz; cihaz özellikleri, yazı tipleri, ekran boyutu ve davranış kalıpları üzerinden de kalıcı bir profil oluşturulabilir.
Son olarak, eklentileri zorunlu değil, opsiyonel olarak görün. Bir reklam engelleyici kullanıyorsanız, düzenli güncellenen ve uyumluluğuyla bilinen bir çözüm seçin ve kural setini makul düzeyde tutun. Amaç, site işlevlerini kırmadan izlemeyi azaltmaktır. Sürekli onlarca istisna eklemek zorunda kalıyorsanız, yaklaşımınızın aşırı agresif olduğuna ve sadeleştirilmesi gerektiğine işaret eder.

Şifreli DNS’i açtıktan veya tarayıcı korumalarını değiştirdikten sonra, ayarların gerçekten aktif olduğunu test etmelisiniz. Birçok kişi “çalışıyordur” diye düşünür, ama pratikte DNS şifrelemesi sessizce devre dışı kalabilir ve izleyici engelleme, bulunduğunuz ağa göre değişebilir. Test yapmak, neyin çalıştığını bilmenizi sağlar ve bir sorun olduğunda hızlıca teşhis koymanıza yardımcı olur.
İyi bir doğrulama süreci iki şeyi ayrı ayrı kontrol eder: DNS trafiğinizin şifreli olup olmadığı ve izleyicilerin engellenip engellenmediği. Bunlar farklı katmanlardır. Şifreli DNS sorunsuz çalışırken tarayıcı içinde izleyiciler hâlâ devrede olabilir. Ya da izleyicileri agresifçe engellerken bazı ağlarda DNS sorgularınız düz metin olarak sızabilir. İki katmanı da test etmek netlik sağlar.
Doğrulama, düzeninizi uzun vadede stabil tutmanıza da yardımcı olur. DNS sağlayıcıları uç noktalarını değiştirebilir, işletim sistemi güncellemeleri ağ yapısını etkileyebilir, tarayıcılar gizlilik korumalarını yeniden düzenleyebilir. 2025’te gizlilik tek seferlik bir ayar değil; özellikle sistem güncellemelerinden veya cihaz değişiminden sonra ara ara gözden geçirilen bir “varsayılanlar seti”dir.
Şifreli DNS’i kontrol etmek için, çözümleyicinizin DoH veya DoT kullanıp kullanmadığını tespit eden güvenilir bir test sayfası kullanın. Birçok DNS sağlayıcısının, şifreli aktarımı doğrulayan kendi test sayfaları da vardır. Sonuçlar düz DNS gösteriyorsa sistem ayarlarını tekrar kontrol edin, çözümleyicinin şifrelemeyi desteklediğini doğrulayın ve Wi-Fi’nin müdahale edip etmediğini anlamak için farklı bir ağda tekrar deneyin.
İzleyici engellemeyi test etmek için, yaygın analitik ve reklam alan adlarını yükleyen ve neyin engellendiğini raporlayan bir izleyici test sayfası kullanın. DNS düzeyinde filtreleme açtıysanız, daha az üçüncü taraf alan adının çözümlendiğini görmelisiniz. Tarayıcıda yerleşik koruma kullanıyorsanız, engellenen izleyiciler gizlilik raporunda listelenir. Testi hem Wi-Fi’de hem mobil veride çalıştırın, çünkü ağ politikaları değişebilir.
Günlük kullanımda faydalı sinyaller; daha az yeniden hedefleme reklamı, daha az tekrarlayan çerez bildirimi ve tarayıcı gizlilik raporlarında daha az üçüncü taraf isteğidir. Bir site bozulursa tüm korumayı kapatmayın. Bunun yerine sadece o site için korumayı gevşetin veya geçici olarak daha hafif bir filtreleme profiline geçin. Bu yaklaşım, genel gizlilik seviyenizi güçlü tutarken taramayı sürekli tamir işine çevirmeden devam etmenizi sağlar.